Yeni bir kitap yazımla herkese merhabalar!
Öncelikle beni tanıyan herkesin de söyleyebileceği gibi tam bir İrlanda aşığı olduğumu sizlere söyleyebilirim. Dolayısıyla artık bu nedenle midir dersiniz bilemem ama Maeve Binchy'nin bende tam 13 kitabı var. Eğer vakit bulabilirsem 13'ü için de ayrı ayrı yazı yazabilirim ama şimdilik bu son kitabıyla ilgili yazı yazmak istiyorum.
Bu sene tatil için 5 günlüğüne Bodrum'a kaçmıştım. Yanımda da sadece kitap olarak Saul Bellow'un kitabı vardı. Bir önceki postumda da okuyabilirsiniz.
Uçağımızın alışılmış olduğu üzere rötar yapacağını duyduğumuz zaman havaalanından aldığım ufak kitap formatındaki Agatha Christie kitabına teşekkür etmiştim. Etmiştim etmesine de kitabın beni bu kadar bağlayacağını ve 1.5 saatlik uçak serüvenimiz süresinde o kitabı hunharca bitirebileceğimi hesaba katmamıştım. Dolayısıyla da Bodrum'a indiğimiz zaman aslında tatil boyunca kitapsız kaldığımı da anlamış bulundum. Saul Bellow'u tekrar saygıyla anıyorum ancak gel gelelim şezlongda güzel güzel uzanmışken okunmasını çok da tercih edebileceğim bir kitap değildi Bay Sammler'ın Gezegeni. Ben de ilk akşam gittiğimiz Palmarina'daki kitapçıdan bu şirin mi şirin Maeve Binchy kitabını almış bulundum.
Şimdi tabi sormak gerekiyor, güneş yüzümü tüm gün gıdıklarken ben neden kış temalı bir kitap okumak istedim acaba... Sorunun cevabı daha çok İrlanda'yı barındırıyordu ama mevsimsel hiç düşünmediğimi belirtmem gerekiyor. Sonuç olarak kitabımı diğer tüm kitapları gibi keyifle okumaya başladım. Bu sefer kitap diğer kitaplarında alıştığım gibi insanların farklı hikayelerini anlatıp onları kişi ve olay bazında birleştiren metodundan biraz daha ayrıydı. Yine insanlar bir noktada birleşiyordu tabi ama bu daha otelin açılış aşaması, açılan otel, otelin başarısı ve ilk konaklamaya gelenlerin hikayelerini kapsıyordu. Ben de tek kelimeyle olay örgüsüne de kişilerin hikayelerine de yazım dilinin akıcılığına da bayıldım! Böyle güzel güzel okunacak, kalp ısıtan kitap arıyorum derseniz size direkt Maeve Binchy kitaplarına yönlendirmiş olurum. Bu kitabı da mutlaka okuyun, zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz. Bir bakıyorsunuz sayfaları çevirirken gülümsüyor oluyorsunuz bir bakıyorsunuz da karakterleri seçimleri nedeniyle azarlıyor oluyorsunuz. O insanların hepsini tanıyor hissettiğiniz anda da kitap bitmiş oluyor.
Kitap 370 sayfa, ortalama kalınlığını göz önüne getirebilmeniz amacıyla belirtiyorum. Çok ince bir kitap sayılmaz ancak yazım stili de miniciklerden olmadığı için keyifle okursunuz diye düşünüyorum.
İnsanın gerçekten "Biz burada ne yapıyoruz ya hadi gidip bir şeyler başaralım!" diyesi geliyor.